Hizmetlerimiz

img
title-icon
  • Ürolojik Kanserler

Mesane Kanseri

Mesane kanseri (MK), dünya çapında erkek popülasyonunda en sık teşhis edilen yedinci kanserdir ve her iki cinsiyet de dikkate alındığında onuncu sırada yer alır. Dünya çapında yaşa standardize edilmiş görülme oranı (yılda 100.000 kişi başına) erkeklerde 9,5 ve kadınlarda 2,4’tür.

MK olan hastaların yaklaşık %75’i mukoza (evre Ta, CIS) veya submukoza (evre T1) ile sınırlı bir hastalıkla ortaya çıkar; genç hastalarda (<40 yaş) bu yüzde daha da yüksektir. TaT1 ve Cis’li hastalar, birçok vakada uzun süreli sağkalım nedeniyle yüksek hastalık prevalansına sahiptir ve T2-4 hastalığı olan hastalara kıyasla kansere özgü mortalite (ölüm) riski daha düşüktür.

Sigara MK için en önemli risk faktörüdür ve vakaların yaklaşık %50’sinden sorumludur. Aromatik aminlere, polisiklik aromatik hidrokarbonlara ve klorlu hidrokarbonlara mesleki maruziyet, MK için ikinci en önemli risk faktörüdür ve tüm vakaların yaklaşık %10’unu oluşturur. Bu tür mesleki maruziyet esas olarak boya, metal ve petrol ürünlerini işleyen endüstriyel tesislerde meydana gelir. Aile geçmişinin çok az etkisi var gibi görünmektedir. Bugüne kadar klinik olarak anlamlı hiçbir genetik değişiklik MK ile ilişkilendirilmemiştir. Genetik yatkınlık, diğer risk faktörlerine karşı daha yüksek duyarlılığa yol açabilir ve bu nedenle, daha yakın zamanda doğrulanan, birinci ve ikinci derece akrabalarda MK’nin daha sık görülmesini açıklayabilir. Beslenme alışkanlıklarının MK gelişme riski üzerinde sınırlı etkisi olduğu görülmektedir. Sıvı alımı alışkanlıklarının etkisi belirsiz kalsa da, içme suyunun klorlanması ve ardından gelen trihalometan seviyeleri potansiyel olarak kanserojendir. Ayrıca içme suyunda arseniğe maruz kalmanın da MK riskini arttırdığı öne sürülmektedir.

Hematüri (idrardan kan olması) MK vakalarında en sık görülen bulgudur. Gözle görünür hematürinin, görülmeyen hematüriye kıyasla hastalığın tanı aşamasında daha yüksek evre ile ilişkili olduğu bulundu. Ancak MK semptomlarının basit idrar yolu enfeksiyonu ve iyi huylu prostat büyümesi şikâyetlerini taklit edebileceği unutulmamalıdır.

Hastalığın tanısı, başka bir nedenle ya da MK’nden şüphe duyularak çekilen bir USG, MR ya da BT’de kitlenin saptanması sonucu yapılan sistoskopide  (mesanenin içinin bir video-optik sistemiyle görüntülenmesi) kitlenin teyit edilmesi ve aynı seansta yapılan TURM (endoskopik olarak mesane tümörünün kesilip alınması) operasyonu neticesinde çıkarılan kitleye patolojik inceleme yapılması sonucu konur.

Mesane kanseri evresine göre farklı tedavi yöntemleri ile tedavi edilmektedir. Yüzeyel mesane tümörleri endoskopik olarak tedavi edilirken derine ilerlemiş mesane olgular mesanenin alınmasını gerektiren daha agresif yöntemlerle tedavi edilmektedir. Mesanenin alınması yani radikal sistektomi ameliyatı açık, laparoskopik ve robotik dediğimiz 3 yöntemle de başarılı bir şekilde yapıla bilinir.