Androloji, erkek üreme sistemi ve erkek cinsel sağlığı ile ilgilenen bir tıp dalıdır. Bu dal, erkek üreme organları, üreme fonksiyonları, cinsel sağlık ve ilgili hormonların incelenmesini kapsar.
Androloji, genellikle üroloji, endokrinoloji, genetik gibi çeşitli tıp alanları ile ortak çalışmalar içerir.
Androloji uzmanları, erkek üreme ve cinsel sağlığını etkileyen çeşitli konularda tanı koyma, tedavi planları geliştirme ve hastalıkların önlenmesi konularında uzmanlaşmışlardır.
Androlojinin İlgi Alanları Nelerdir?
1- Erkek Üreme Sağlığının İyileştirilmesi: Androloji, erkek üreme sistemi ile ilgili geniş bir yelpazede konuları kapsar. Bu, erkeklerin üreme sağlığını korumak, sorunları tanımlamak ve tedavi etmek adına önemlidir.
2- Infertilite (Kısırlık) Tedavisi: Androloji uzmanları, çiftlerin kısırlık sorunlarını değerlendirir ve çeşitli tedavi seçenekleri sunar. Sperm kalitesi, üreme organlarının sağlığı ve hormonal dengenin gözden geçirilmesi, kısırlığın nedenlerinin belirlenmesine yardımcı olabilir.
3- Cinsel Sağlığın Desteklenmesi:Androloji, erkek cinsel sağlığı ile ilgili konulara odaklanır. Ereksiyon sorunları, cinsel isteksizlik, erken boşalma ve diğer cinsel sağlık sorunlarının değerlendirilmesi ve tedavisi, hastaların cinsel yaşam kalitesini iyileştirebilir.
4- Hormonal Dengenin İzlenmesi:Androloji uzmanları, erkek hormonları olan testosteron ve diğer hormonların düzeylerini değerlendirir. Hormonal dengesizliklerin tespit edilmesi ve tedavi edilmesi, birçok sağlık sorununun önlenmesine yardımcı olabilir.
5- Üreme Organlarındaki Anomalilerin Erken Tanısı: Androloji, testis, epididimis, prostat ve diğer üreme organlarındaki anormallikleri erken tanıma ve tedavi etme konusunda uzmanlaşmıştır. Erken teşhis, birçok durumun daha etkili bir şekilde tedavi edilmesini sağlar.
6- Multidisipliner Bir Yaklaşım: Androloji, birçok farklı tıp dalı ile işbirliği yaparak, genel sağlık durumunu etkileyen faktörleri göz önünde bulundurur. Bu, hastaların genel sağlığının iyileştirilmesine ve yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olabilir.
7- Bireyselleştirilmiş Tedavi Seçenekleri: Androloji, her hasta için bireysel olarak uyarlanmış tedavi seçenekleri sunar. Bu, hastaların özel ihtiyaçlarına ve durumlarına uygun çözümler bulunmasını sağlar.
Androloji, erkek sağlığına odaklanan özel bir uzmanlık alanı olması nedeniyle, erkeklerin üreme ve cinsel sağlıklarını geliştirmek, sorunları tedavi etmek ve genel yaşam kalitelerini artırmak için etkili bir araçtır.
Sertleşme Bozukluğu
Sertleşme Bozukluğu Nedir?
Tatmin edici bir cinsel performans için peniste yeterli sertliğin sağlanamaması veya yeterli sertliğin sürdürülememesi durumu Erektil Disfonksiyon (ED, impotans, iktidarsızlık) yani sertleşme bozukluğu olarak tanımlanır. Dünya çapında 40-80 yaş arası erkeklerin yaklaşık %23’ünde ED semptomları vardır. ED sıklığı yaşlı erkeklerde daha yüksektir, ancak bu durum her yaştaki erkekte ortaya çıkabilir. Diyabetli erkeklerde ED prevalansı %30-90 arasında değişir ve vakaların neredeyse üçte birinde hastalığın belirtisi olarak karşımıza çıkabilir.
Bu durumu daha detaylı olarak açıklayacak olursak; görsel, zihinsel ya da dokunsal uyarılmaya rağmen penis içerisinde yer alan korpus kavenozum dediğimiz süngerimsi tüp şeklinde ki yapılara yeterli kan gelmemesi (arterlerin yani penise kan getiren atar damarların yeteri kan getirememesi), gelse de tüplerin yeterli miktarda gevşeyememesi sonucu ideal miktarda kanın penisin içinde toplanamaması ya da tüplerdeki kanın toplar damarlar (venler) aracılığı ile olması gerekenden daha çabuk bir şekilde vücuda geri döndürülmesi yani kanın yeterli miktarda ve sürede penis içinde tutulamamasıdır.
İnsanlık tarihine baktığımızda sertleşme ve sertleşme bozukluğunun tanımının milattan önce 2000 yıllarına kadar uzandığını görmekteyiz. Hipokrat sertleşme bozukluğunun uzun süre ata binen kişilerde gelişebileceğinden bahsetmiş, Aristo ise sertleşme sırasında 3.sinir dalının penise enerji ve ruh taşıdığını belirtmiştir. Sertleşme ve sertleşme bozukluğu hakkındaki genel bilgiler çok eski dönemlere dayansa da güncel bilgilerin nerdeyse tamamı 1980’ler sonrası öğrenilmiştir. Penis sertleşmesinde; penis kan akımını sağlayan damar düz kaslarının rolü, penisin yumuşak halden tam sertlik haline gelmesinde ki dinamik süreçler, sinirlerin rolü, sertleşmeyi sağlayan ana molekül olan Nitrik oksitin (NO) rolü gibi birçok detay son 40 yıl içinde anlaşılmıştır.
Sertleşme Bozukluğunun Tanısı
Sıklıkla ileri yaşlarda görülen bir problem olsa da son dönemlerde genç yaşlarda da ortaya çıkabilen sertleşme sorunu; erkeklerin ve kadınların cinsel yaşamını ve mutluluğunu olumsuz yönde etkileyen cinsel işlev bozukluğudur.
Sertleşme sorunu psikolojik veya fizyolojik nedenlerle ortaya çıkabilir. Ayrıca önemli hastalıkların da habercisi olabilir. Bu yüzden Sertleşme Sorunu ile gelen hastanın detaylı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Önce Hasta Öyküsü Değerlendirilmelidir
Sertleşme problemi yaşayan hastanın ilk olarak hikâyesi dinlenir. Ne zamandan beri bu problemi yaşadığı, ne sıklıkla sertleşme problemi yaşadıkları, sigara tüketip tüketmedikleri, daha önce ameliyat geçirip geçirmedikleri, madde bağımlılıklarının olup olmadığı, sistemik ve psikolojik rahatsızlıklarının bulunup bulunmadığı öğrenilmelidir. Yine sertleşme sorunu yaşayan erkeklerde kalp ve damar sağlığı irdelenmelidir. Sertleşme sorunu olası bir kalp damar hastalığının bir belirtisi olabilir.
Yapılması Gereken Kan Testleri
Yukarda bahsettiğimiz gibi sertleşme sorunu hem psikolojik hem de fizyolojik nedenlerle meydana gelebilir. Sertleşme sorununa neden olan fizyolojik nedenlerin ortaya çıkarılması için yapılması gereken kan testlerini şu şekilde sıralayabiliriz; Tansiyon ölçümü, Açlık kan şekeri ölçümü, Tam kan sayımı, Kan yağları ölçümü (Kolesterol ve Trigliserit), Hormon testleri (Erkeklik hormonu, tiroid ve prolaktin düzeyleri) yapılmalıdır.
Damarsal problemin tespiti için Penil Renkli Doppler Ultrason
Yeterli sertleşmenin olması için; penis arteryel kan akımının yeterli düzeyde olması, peniste kanın göllenmesi ve bunun sonucunda venöz yapılara baskı yaparak kanın geri dönüşünü azaltması gerekmektedir.
Ereksiyon sırasında oluşan bu süreci değerlendirmek Penil Duplex Doppler Ultrasonografi ile mümkündür. Cinsel veya ilaç stümülasyonu ile penil ereksiyon sağlanarak arteryel ve venöz kan akımları ölçülerek damarsal bir yetmezlik olup olmadığı anlaşılmaktadır. Bu test genellikle ameliyat edilmesi planlanan hastalara ameliyat öncesi uygulanmaktadır.
